Keşke herkesin ömrü vicdanı kadar sürse…


Biz toplum olarak vicdanımızla aramıza mesafe koyduk.

Çok net. Gezi’den bu yana devam eden kavgalarımız var.

Ve biz, hepimiz bu kavgalarda holigan olduk.

Vicdanımızı yitirdiğimizin en büyük göstergesi de artık kimse ne için kavga ettiğini bilmiyor.

Bağırıyoruz, vuruyoruz, kırıyoruz..

Ne için?

Yaptığı şeyin neye hizmet ettiğini bilmiyor neredeyse hiç kimse.

Amaç bir şeyi savunmak değil artık, karşı tarafa zarar vermek.

Ve size bir şey söyleyeyim mi biz artık ölümlere seviniyoruz.

Üstelik çocuklarımızın.

Ali İsmail o sokakta dövülürken “gebersin” dedik,

Yasin Börü vahşice katledilirken “oh olsun” dedik,

Roboski’de çol çocuk bombalandığında “ama” dedik,

Buzdolabında bir çocuk cesedi yatarken “boşver” dedik,

Dövülerek Atatürk büstü öptürüldü bir babaya, biz “bir şey olmaz” dedik…

Ve bütün bunları “onlar” “bizden” değil diye yaptık.

Biz hep beraber vicdanımızı kaybettik.

Vicdanımın ilk sızladığı zamanı düşünüyorum.

Aklımın ermediği zamanlardı, İsrail askerleri taş atmasın diye Filistinli çocukların ellerini kırıyordu.

Ben öyle oldum ondan sonra hep.

Zulüm gördüğüm zaman, vicdanım sızladı, ben de onun sesini dinledim.

Başörtüsü taktığı için Üniversite kapısında ağlayan kızlar, inancı uğruna ölüm orucunda ölenler, kimliğini kabul ettirmek mücadelesi içinde olanlar, az olanlar, güçsüz olanlar, yok sayılanlar hep sızlattı vicdanımı.

Böyle yaşadım hep. Bir tercih, seçim, bilinçli tavır değildi. “Bana ne” demeyi sevemedim.

Şimdi lütfen bir durun! Bu kavga sizi ya da yakınlarınızı yakmadan, bu ateş hanenize düşmeden bir durun.

Vicdanınızla hareket edin.

Ve buna da bugün atacağınız ilk tweetle, Facebook’a koyacağınız ilk paylaşımla başlayın.

Bir düşünün, vicdanınızın aklınızı ele geçirmesine izin verin.

Yine taraf olun. Yine savunun. Ama düşman bellediklerinizin değerlerine küfür etmeden de yaşayabilirsiniz.

Amacınız karşınızdakini üzmek, incitmek, üzüntüsü üzerinden kendinizi mutlu etmek olmasın.

Bırakın vicdanınız aklınızı ele geçirsin.

Bir iki yıl önce aklıma gelmişti. Yine hepimiz için en içten dileklerimle söylüyorum:

Keşke herkesin ömrü vicdanı kadar sürse. 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s