Bugünlerde moda oldu. Herkes paylaşıyor Erdal Tosun öldü diye. Ne olmuş büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya…
Çok güzel laf…
Bu lafla rakı içilmez, gurur lafıdır bu. Bu ağır masaların değil, barların lafıdır…
Oturduğun yerden dikleşerek, sesini de yükselterek karşındakine söylersin: Hayallerimizi satmadık ya…
Onu bunu bilmem karşındakiniz de adamsa size bir güzel s2ktir çeker ki kendinize gelesiniz…
Biz en başta hayallerimizi sattık be.
Bu yazıyı okuduğun telefonu, bilgisayarı almak için sattık en basitinden,
Ev ya da araba için sattık,
Kariyer için sattık,
Sevdiklerimiz için sattık,
Çocuğun okulu için sattık…
Ay başında yatacak 3 kuruş için sattık…
Sattık ulan, bal gibi sattık.
Biriniz de çıksın desin ki, ben 10 yıl önce hayal ettiğim yerdeyim.
Beni seni geçtim.
Memleket, halk, ahlak, inançların…
Hangisi hayal ettiğin yerde ve sen hangisini hayal ettiğin gibi yapmak için uğraşabiliyorsun?
En ağzı laf yapanımız öne çıktı şimdi: Dünya’yı değiştiremeyince, kendi dünyamı değiştirdim.
Bir s2ktir de sana olsun güzel kardeşim…
Satıyorum, sat-tık…
Bunu kabul edelim, sıfırdan başlayalım her şeye.
Böylece hayallerini satmadığı yalanını atanlar, hayallerini sattığının farkında olan mutsuzların mutsuzlukları üzerinden kendi dünyalarını korumaya almasınlar…
Hiçbirimiz, hiçbir şeyden memnun değiliz.
Artık en büyük hayalimiz oldu ya gülmek…
Midyat, Seyfo… Gülün…
Çünkü artık gülmek gerçekten devrimci bir eylemdir…